21 Şubat 2018 10:49

‘Türkiye’de işçiler geçinemiyor, sendikasız, güvencesiz’

DİSK-AR'ın “Türkiye işçi sınıfı gerçeği” raporuna göre Ücretler düşük, geçim sıkıntısı büyük. Çalışma süreleri uzun, sendikalaşma zayıf.

Paylaş

Uğur ZENGİN
Fırat TURGUT
İstanbul

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR) tarafından hazırlanan “Türkiye işçi sınıfı gerçeği” raporuna göre Türkiye işçi sınıfının, yani 15 milyon insanın manzarası şöyle: Ücretler düşük, geçim sıkıntısı büyük. Çalışma süreleri uzun, sendikalaşma zayıf. İşyerlerinde sağlık ve güvenlik önlemleri yetersiz. Sendikalı işçilerin çalışma ve yaşam koşulları sendikasızlara göre daha iyi. İşçilerin yalnızca yüzde 48’i adil bir ücret aldığını düşünürken, işçilerin yüzde 54’ü ay sonunu zorlukla getirdiğini söylüyor. 
Ailesine yeteri kadar zaman ayıramadığını söyleyen işçilerin oranı yüzde 57. İşçilerin büyük kısmı OHAL dönemi uygulamaları olan KHK ile ihraç ve grev yasaklarına olumsuz bakıyor.

DİSK-AR tarafından planlanan “İşçilerin Çalışma ve Yaşama Koşulları ile Algı ve Tutumları Alan Araştırması” alt başlığıyla hazırlanan araştırmanın alan çalışması IPSOS Sosyal Araştırmalar Enstitüsü ile birlikte oluşturuldu. Şişli Nâzım Kültür Evinde açıklanan araştırma, Türkiye çapında 15 yaş ve üzeri ücretli 2 bin sigortalı-sigortasız çalışan (memurlar hariç) ile yüz yüze görüşme gerçekleştirilerek hazırlandı. Görüşmeler 12 bölge-30 ilde gerçekleşti. 
Araştırma raporunu Akademisyen Doç. Dr. Aziz Çelik sundu. Rapora göre, işçilerin yüzde 71’i erkek, yüzde 29’u kadın olarak belirlendi. İşçi sınıfının yüzde 47’si evli, yüzde 50’si bekar, yüzde 3 dul/boşanmış. Refahı doğrudan etkileyen bir faktör olan ortalama çocuk sayısı ise 2 olarak ortaya çıktı. Hane büyüklüğü (hanede yaşayan kişi sayısı) 3.54 iken çalışan sayısı ise 2.49 kişi olarak hesaplandı. Hane halkı içinde çalışan sayısında bölgelere göre önemli dalgalanmalar yaşanıyor. Doğuda hane ortalaması 4.6 iken batıda aynı oran 3.29 olarak hesaplandı.

EN BÜYÜK SORUN: DÜŞÜK ÜCRET, İŞSİZLİK, UZUN ÇALIŞMA…

İşçilere çalışma hayatına dair 8 önemli sorun arasında en önemli gördüklerini cevaplamaları istendiğinde öncelikli cevap düşük ücret oldu. İşçilerin en önemli gördükleri sorunlar ise sırasıyla şöyle: Düşük ücret (yüzde 77), işsizlik (yüzde 75), sigortasızlık (yüzde 46), uzun çalışma saatleri (yüzde 43), güvencesizlik (yüzde 39), taşeron çalışma (yüzde 33), işçi sağlığı ve iş güvenliğinin yetersizliği (yüzde33), kıdem tazminatı (yüzde 32).

SINIF BİLİNCİ YOK

İşçilerin yüzde 36’sı kendisini bir toplumsal sınıfa ait hissediyor. Yüzde 37’si ise kendisini toplumsal bir sınıfa ait hissetmediğini söylüyor. 

ORTALAMA AYLIK NET GELİR ASGARİ ÜCRET SEVİYESİNDE

İşçilere aylık bütün gelirleri (ücret, sosyal hak, prim dahil olmak üzere) net gelir sorulduğunda ortalama aylık ortalama giydirilmiş net geliri 1894 lira (aynı dönem asgari ücret 1404 TL) olarak hesaplandı. Bu göz önüne alındığında işçilerin ortalama net kazancının asgari ücrete çok yakın olduğu görülüyor. İşçilerin yüzde 50’si 1401-2000 TL arasında ücretle çalışırken, işçilerin yüzde 16’sı asgari ücretin altında alıyor.

SENDİKALI İŞÇİ DAHA FAZLA KAZANIYOR

Sigortalılık ve sendikalılık işçi gruplarına göre aylık ortalama gelirde önemli farklara neden oluyor. Sendikalı işçilerin aylık ortalama geliri 2 bin 260 TL iken, sendikasız işçiler aylık ortalama 1869 TL gelir elde ediyor. Benzer bir ilişki sigortalı-sigortasız işçi ayrımında da var. Sigortalı işçiler aylık 2 bin 45 TL gelir elde ederken, sigortasız işçiler aylık 1377 TL gelir elde ediyor. Buna göre sendikalı işçi, sendikasız işçiden yüzde 21, sigortalı işçi sigortasız işçiden yüzde 48 daha fazla ücret alıyor.

İŞÇİ AY SONUNU GETİREMİYOR

Ücret ortalaması da düşünüldüğünde işçilere geçim sıkıntısı ve ay sonunu getirme zorluğu sorusu yöneltildiğinde işçilerin yüzde 54’ü ay sonunu zorlukla getirdiğini söylüyor. Ay sonunu kolaylıkla getirdiğini beyan edenlerin oranı yüzde 46’da kalıyor ancak raporda şu ifadeler kullanılıyor: “Ortalama aylık net gelirin 1894 TL olduğu koşullarda ay sonunu kolaylıkla getirenlerin oranı şaşırtıcı gelebilir. Ancak bunun yanıtı hanede ortalama çalışan sayısının 2.49 olmasına bağlı olduğunu söylemek mümkün.”

SİGORTASIZ VE SENDİKASIZLAR DAHA ZORDA

Daha alt gruplara bakıldığında ise sigortasız işçilerin yüzde 71’i, sigortalı işçilerin yüzde 49’u, sendikasız işçilerin 56’sı, sendikalı işçilerin yüzde 19’u ay sonunu zorlukla getirdiğini söylüyor. Kentlerde çalışan işçilerin yüzde 18’i sigortasız.15-24 yaş arası genç işçiler içinde sigortasızların oranı yüzde 34-43 arasında. 15-19 yaş işçilerin yüzde 43’ü sigortasız.

KONUT SAHİPLİĞİ DÜŞÜK

İşçilerin sadece yüzde 44’ü konut sahibi. Yüzde 54’ü kirada oturuyor. İşçiler, Türkiye ortalamasına göre daha az ev sahibi ve daha yüksek fiyatla kira ödüyor. Türkiye’de konut sahipliği yüzde 60 civarındayken işçi sınıfının yüzde 44. Batı illerinde ev sahipliği oranı düşerken, kirada oturanların oranı artıyor.

YILLIK İZİN YOK!

İşçilerin yüzde 24’ü yani 4’te 1’i hiç yıllık izin kullanmıyor. Nedenlerini anlamak için işçi gruplarına göre hiç yıllık İzin kullanmayanlara bakmak gerekiyor. Sigortasız işçilerin yarısı hiç yıllık izin kullanmıyor. Düşük ücretli işçi gruplarında yıllık izin kullanma çok düşük. 1400 TL’den az kazanan işçilerin yüzde 43’ü yıllık hiç izin kullanmıyor. İşçiler düşük ücreti telafi etmek ya da işverenin izin hakkını gasbetmesi nedeniyle yılın her günü çalışıyor. 

TATİL YAPAN İŞÇİ ORANI YÜZDE 22!

İzin kullananların içinde tatil yapabilen işçilerin oranı ise yalnızca yüzde 22. İşçilerin yüzde 42’si izinlerini evde geçiriyor. Memleketi veya köyüne gidenlerin oranı yüzde ise yüzde 26. İşçi sınıfının yalnızca yüzde 22’si dinlenme amacıyla herhangi bir tatil mekanına gidebiliyor.

TÜRKİYELİ İŞÇİ AVRUPALI İŞÇİDEN 4 KAT FAZLA ÇALIŞIYOR

İşçilerin sektörel dağılımı ise şöyle: İşçilerin yüzde 64’ü hizmet sektöründe, yüzde 33’ü sanayi sektöründe çalışıyor. Tarım da kayıtlı ücretli işçi (ücretsiz aile işçiliği kapsam dışı) olarak çalışanların oranı ise yüzde 3. Türkiye’de işçilerin ortalama kıdemi ise 10 yıl. Güvencesiz çalışanların kıdem süresi ise düşüyor. 1400 TL’den az kazanan işçilerde bu oran 6.8 yıla düşüyor. Sigortasız işçilerde bu oran 7.9’a düşerken, sendikalı işçilerin kıdemi ortalama 11.1 yıl. Sendikalı çalışanlar daha düzenli ve güvenli işlerde çalışıyor.

Türkiye OECD ülkeleri arasında ikinci en uzun çalışma süresine sahip ülke. OECD ülkeleri içinde Kolombiya’da haftalık 50 saat çalışırken Türkiye’de bir işçi haftada 49 saat çalışıyor. Haftada 40 saatten fazla çalışanların oranı Türkiye’de yüzde 74! Avrupa Birliği üyesi ülkelerde aynı oran yüzde 20. Yani Türkiye’de çalışan bir işçi AB üyesi ülkede çalışan bir işçiden haftada neredeyse 4 katı fazla çalışıyor.

FAZLA MESAİ HAYATIN PARÇASI

Düşük ücret, sigortasızlık ve sendikasızlık fazla mesai oranını artırıyor. Türkiye’de işçilerin 4’te 1’i fazla çalışma yaptığını söylüyor. “Hemen her gün fazla mesai yapıyorum” diyen işçilerin oranı yüzde 8. Haftada birkaç gün fazla mesai yapanların oranı yüzde 31 iken, işçilerin yüzde 55’i haftada bir veya birkaç gün fazla mesai yapıyor. 

İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ 

İş kazası ve meslek hastalığı geçirme oranı ise yüzde 6.2. Lise altı eğitim seviyesinde aynı oran yüzde 7, sendikasız işçilerde yüzde 7, sanayi sektöründe yüzde 10, sigortasız işçilerde ise yüzde 11. İşyerlerinde ölümlü iş kazası ve meslek hastalığı yaşandığını söyleyenlerin oranı yüzde 1.4. 15-19 yaş arasında bu oran yüzde 2.8, sendikalı işçilerde yüzde 0.9. İşçilerin yüzde 44’üne göre işyerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri yetersiz. 

GENÇLER VE ÇOCUKLAR SİGORTASIZ 

İşyerinde sigortasız çalışan işçilerin büyük çoğunluğu genç ve çocuk işçiler. 15-19 yaş arasındaki işçilerin yüzde 43’ü sigortasız çalışıyor. Aynı oran 20-24 yaş arasındaki işçilerde yüzde 34 iken, kadın işçilerde bu oran yüzde 21. Erkek işçilerin ise yüzde 17’si sigortasız çalışıyor.

İŞSİZLİK DENEYİMİ VE İŞ BULMA SÜRECİ

Araştırmada işçilere iş bulma kanalları ve işsizlik süresine dair sorular da soruldu. İşçilerin ezici çoğunluğu arkadaş ve tanıdıklarından destek alarak iş bulduklarını söyledi. Arkadaşlar ve tanıdıklarından destek alanlar yüzde 51 oldu. İşverenlere doğrudan başvuru oranı ise yüzde 19. İŞKUR aracılığıyla iş bulanların oranı ise yüzde 5’te kaldı. Online iş arama portalları aracılığıyla iş bulanların oranı da İŞKUR’a oranla fazla, yüzde 8.

İŞSİZ KALMA SÜRELERİ

İşçilerin altı ay ve bir yıldan fazla süre iş arayanların oranı yüzde 13 iken, “Hemen işe başladım işsiz kalmadım” diyenlerin oranı yüzde 15 olarak hesaplandı. 1-4 hafta arasından işsiz kalanlar 23, 1-2 ay işsiz kaldık diyenlerin oranı ise yüzde 21 olarak görüldü.

İŞÇİLERİN SADECE YÜZDE 12.8’İ SENDİKALI

İşçilerin yüzde 12.8’i “Herhangi bir sendikaya üye olduklarını” belirtiyor. Bu oran Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verileriyle paralellik gösteriyor. Sendikalaşma oranları ise işçi gruplarına göre değişiyor. Yüksek öğrenim mezunu işçiler yüzde 22.5 ile en çok sendikalı olan işçi grubu iken şu sıralama ile sendikalaşma oranı devam ediyor: Ücreti 2001 TL’den fazla (yüzde 20), Batı Anadolu (yüzde 18.2), Kuzey Anadolu (yüzde 15.8), 35-54 yaş (yüzde 15.4), 25-34 yaş (yüzde 15.2) En az sendikalaşma ise yüzde 1.9 ile Güneydoğu bölgesinde. 15-19 yaş işçilerin yüzde 3.2’si sendikalıyken, ücreti 1400 TL’den az olan işçilerin yüzde 3.9’u sendikalı. 20-24 yaş arasındaki işçilerin sendikalılık oranı ise yalnızca yüzde 6.6.

YÜZDE 60’I ‘ÜYE OLMAM’ DİYOR

Sendikalılık oranının çok düşük olduğu Türkiye’de işçilerin “Herhangi bir sendikaya üye olur musunuz?​” sorusuna cevabı şöyle: Yüzde 60 hayır, yüzde 20 evet, yüzde 20 bilmiyorum/Cevap yok. Sendikalı işçiler ile sendikalı olmak isteyen işçiler toplandığında sendikalaşma potansiyelinin yüzde 32.6 olduğu görülüyor.

YÜZDE 44’Ü OLUMLU BAKIYOR 

İşçilerin yüzde 44’ü sendikalara olumlu bakıyor. Yüzde 16’sı olumsuz bakıyor. Yüzde 31’i ise “Ne olumlu ne değil” diyor. Bu oranlara göre işçilerin yüzde 40’ı sendikalarla ilgili değerlendirme yapmaktan kaçınıyor.

İŞÇİLER OHAL UYGULAMALARINA OLUMLU BAKMIYOR

İşçilere OHAL dönemi uygulamalarından çalışanların KHK’lerle ihracı da soruldu. İşçilerin yüzde 53’ü ihraçlara olumlu baktığını söylerken, yalnızca yüzde 15’i ihraçlara olumlu bakıyor. “Ne olumlu ne değil” diyenlerin oranı ise yüzde 21. İşçilerin yüzde 49’u grev yasaklarını olumsuz buluyor. Olumlu bulanların oranı yüzde 17’de kalırken, “Ne olumlu ne olumsuz” diyenlerin oranı yüzde 22 olarak belirlendi. Özel istihdam büroları eliyle kiralık işçi çalıştırılmasına işçilerin yarısı olumsuz, yüzde 15’i olumlu bakıyor. Yüzde 22’si ise ne olumlu, ne olumsuz buluyor. Kıdem tazminatının fona devredilmesini ise işçilerin yüzde 46’sı olumsuz olarak değerlendiriyor.

AYRIMCILIK VAR

İşçilerin yüzde 28’i sorgulanan konuların en az birinde işyerinde kendisi veya çalışma arkadaşının ayrımcılığa uğradığını, siyasi görüş ya da düşünce ile ilgili ayrımcılığa uğradığını söyleyenlerin oranı yüzde 14 iken cinsiyete dayalı ayrımcılığa uğradığını söyleyenlerin oranı yüzde 10. Kadınlara yönelik ayrımcılık yüksek. İşe alınırken kadınların ayrımcılığa uğradığını söyleyenlerin oranı yüzde 23.2. Aynı işi yapan işçiler arasında kadınlar aleyhine ayrımcılık yapıldığını söyleyenlerin oranı yüzde 12.4. 

ERKEKLER KADINLARDAN FAZLA KAZANIYOR

Sanayi işçileri ise hizmet işçilerinden ücret ortalamasında yüzde 8 fazla alıyor. Erkekler ise kadınlardan yüzde 9 daha fazla aylık kazanca sahip. 

KREŞ YOK

İşyerlerinde kreş hizmeti yok mertebesinde, Yüzde 86’sında kreş yok. İşyerlerinin yalnızca yüzde 2’sinde kreş var. İşyerlerinin yüzde 4’ünde kreşle ilgili maddi destek sağlanıyor. 

SOSYAL HAYAT: TELEVİZYON, SOSYAL MEDYA, SPOR MÜSABAKASI İZLEMEK

İşçilerin en çok zaman ayırdığı faaliyetler televizyon izlemek, sosyal medya, spor müsabakası izlemek. İşçilerin yüzde 50’si sık sık televizyon izlediğini söylerken, kitap okuma oranı yüzde 10. Sinemaya veya tiyatro gidenlerin oranı ise yüzde 5.
 

ÖNCEKİ HABER

Why workers are committing suicide?

SONRAKİ HABER

Nurettin Yıldız: Baharat, ketçap ve kahve şehvet uyandırır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...