18 Kasım 2018 23:58

İşte 'Türkiye'nin özgürlükler tablosu': Yasaklarla yönetiyorlar

Erdoğan 'Türkiye özgürlükler ülkesi' dedi. AKP döneminde 15 grev yasaklandı, seçilmişler ve gazeteciler hapse girdi, sokağa çıkma yasakları

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Birkan BULUT
Buse VURDU
Ankara

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “2002’den bu yana Türkiye’nin yasaklar yerine özgürlüklerin konuşulduğu bir ülke haline geldiği” şeklinde sözleri, her alanda artan yasakları akıllara getirdi. Sadece son yıllarda grev yasaklarından gazeteci ve siyasetçilerin hapse atılmasına, yaşam tarzına yönelik müdahalelerden sokağa çıkma yasaklarına kadar yaşananlar bile Türkiye’nin hak ve özgürlükler konusunda hangi noktada olduğu gözler önüne seriyor. 2018 Dünyada Özgürlükler Raporu’nda son 49 ülke arasında yer alan Türkiye, ilk kez “özgür olmayan” ülkeler kategorisine düşürüldü. Türkiye daha önce “kısmen özgür” kategorisindeydi.

BUGÜNE KADAR 15 GREV YASAKLANDI

AKP iktidara geldiği 2002 yılından bugüne kadar 15 grevi yasaklandı. Metal, cam, petro-kimya, madenler, başta olmak üzere 2 milyona yakın işçinin grev hakkı hükümetin “milli güvenliği ve genel sağlığı bozma” gerekçesiyle 3 ay ertelendi. Ancak ertelemenin ardından yeniden ilan edilen grevlerin bir kez daha ertelenmesi, işçilerin grev hakkını fiilen yasaklamaya dönüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan patronlarla yaptığı toplantıda OHAL’i işçilere grev yaptırmamakla savundu.

SEÇİLMİŞLER MECLİSTE DEĞİL, HAPİSTE

Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla birlikte HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere çok sayıda HDP milletvekili gözaltına alındı. Dokunulmazlıklara ilişkin değişikliğin kabul edildiği süreçte, HDP’li 55 milletvekili hakkında 511 fezleke hazırlanmıştı. Suçlamaların birçoğunu ise milletvekillerinin yaptığı konuşmalar oluşturuyordu. 4 Kasım gecesi HDP milletvekillerinin evlerine ve parti genel merkezine operasyon yapan emniyet, Demirtaş ve Yüksekdağ’ın arasında bulunduğu 12 milletvekilini gözaltına aldı. HDP milletvekillerine yönelik saldırı, dokunulmazlığın kaldırılmasına destek veren CHP’ye de sıçradı. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, MİT’e ait TIR’ların durdurulmasıyla ilgili görüntülere ilişkin davada geçtiğimiz yıl tutuklandı. Berberoğlu yaklaşık bir yıl tutukluluğun ardından tahliye edildi. Öte yandan Leyla Güven son seçimlerde milletvekili seçilmesine karşın hala serbest bırakılmadığı için şu an açlık grevinde. DBP’nin belediyelerinin neredeyse tamamına kayyım atanırken, seçilmiş belediye başkanları da tutuklandı.

YAZMAK DA YASAK, YAYINLAMAK DA 

Siyasetçilerin yaptıkları konuşmalarla suçlanarak tutuklanmasının yanı sıra gazeteciler de AKP döneminde yazdıkları haberler nedeniyle tutuklandı. Bugün 145 gazetecinin cezaevinde olduğu Türkiye, basın özgürlüğü konusunda dünya çapında son sıralarda yer alıyor. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından iki yıl süren OHAL boyunca 15 haber ajansı, 20 televizyon kanalı, 25 radyo, 70 gazete,  20 dergi, 29 yayınevi kapatıldı. KHK’ler ile 1767 dernek, vakıf, sendika ve federasyon da kapatılan kurumlar arasındaydı. Yayın organlarını kapatma ve tutuklama tehditlerinin yanı sıra iktidar temsilcilerini rahatsız eden birçok habere tazminat davaları açıldı. Ayrıca neredeyse her önemli olayların ardından hızla yayın yasakları getirildi.  

İNTERNETTE ERİŞİM YASAKLARI

Basın ve ifade özgürlüğüne getirilen yasaklardan, nispeten özgür bir alan olarak görülen internet mecrası da nasibini aldı. Sosyal medya paylaşımları birçok gözaltı ve tutuklamanın gerekçesi kabul edildi. Dünyanın en büyük internet ansiklopedisi kabul edilen ve kolektif olarak oluşturulan Wikipedia’ya da 29 Nisan 2017 tarihinde Türkiye’yi IŞİD ile aynı zeminde gösteren yayınları olduğu gerekçesiyle erişim yasağı getirildi. Kullanıcıların w harfinin başına 0 yazarak girebildiği Wikipedia, erişim yasağının birinci yılından itibaren Türkiye’deki yayınına “Özledik” etiketiyle devam etti.

YASAKLARDAN 2 MİLYONA YAKIN KİŞİ ETKİLENDİ

Türkiye İnsan Hakları Vakfı Dokümantasyon Merkezi verilerine göre, sokağa çıkma yasaklarının süresiz veya gün boyu uygulanmaya başlandığı 16 Ağustos 2015’ten 1 Mart 2018 tarihine kadar toplam 11 il ve 49 ilçede resmi olarak tespit edilebilen 299 sokağa çıkma yasağı ilanı gerçekleşti. Bu yasakların 169’u Diyarbakır’da, 48’i Mardin’de, 23’ü Hakkari’de, 14’ü Bitlis’te, 13’ü Şırnak’ta, 7’si Muş’ta, diğer 7’si Bingöl’de, 6’sı Dersim’de, diğer 6’sı Batman’da, 4’ü Siirt’te ve 2’si Elazığ’da ilan edildi. 

Süresiz ve gün boyu uygulanan sokağa çıkma yasaklarının dışında, belli saat aralıklarında Hakkâri’nin Şemdinli ve Bitlis’in Hizan, Güroymak, Mutki, Tatvan ve Merkez ilçelerine bağlı çeşitli köy ve mezralarda 15 sokağa çıkma yasağı uygulandı. 2014 yılı nüfus sayımı verilerine göre, ilgili bölgelerde yaşadığı bilinen ez az 1 milyon 809 bin kişinin özgürlük ve güvenlik hakkı, özel ve aile hayatına saygı hakkı ihlal edildi.

YASAKLARIN BİRİ BİTMEDEN DİĞERİ BAŞLADI

Ankara özellikle OHAL döneminde neredeyse yasaklarla anılan bir kent haline geldi. Ankara Valiliği son yıllarda neredeyse tüm toplantı ve gösterileri yasaklarken, 3 kişinin dahi yan yana gelmesine tahammül edemedi. Valiliğin özellikle Ankara’da bazı bölgelerde yüksek sesle şarkı, türkü söylemeyi dahi yasaklaması, İnsan Hakları Anıtı’nın bile bariyerlerle çevrilmesi “bu kadar da olmaz” dedirtti. İhraç edildikleri için açlık grevine giren Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek eylemleri yapılabileceği gerekçesiyle, valilik aylarca tüm eylemleri yasakladı. Gülmen ve Özakça’ya destek eylemi gerekçe gösterilerek tüm eylemlere konulan yasağın süresi bitmeden, bu kez Afrin operasyonu gerekçesiyle eylem yasakları gerçekleşti. 

16-17 Kasım 2017’de Ankara’da düzenlenmesi planlanan “Alman LGBTİ Film Günleri” sosyal medyada hedef gösterilmesinin ardından Ankara Valiliği tarafından yasaklandı. Valiliğin 18 Kasım tarihli kararı ile yasak genişletilerek LGBTİ+ içerikli tüm etkinliklerin süresiz olarak yasaklandığı duyuruldu. 

1 MAYIS’A ENGELLER SÜRDÜ

1 Mayıs 2009 yılında resmi tatil ilan edilse de çeşitli yasak ve engellemeler devam etti. Bazı kent meydanlarında 1 Mayıs mitingi yapılmasına izin verilmezken, Taksim’de 1 Mayıs kutlanıp kutlanamayacağı tartışmaları sürdü. Ankara Valiliği, en son yapılan 1 Mayıs mitingini “sendika ve meslek örgütlerinin amaçları dışında faaliyet” diyerek yasaklamak istedi. Sendikaların ısrarı sonucunda miting yapılabildi.

ÖNCEKİ HABER

Manisa'daki kışlada yaşanan zehirlenme Meclis gündeminde

SONRAKİ HABER

15 yaşındaki Can Öncü Moto3 tarihine geçti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...