İskender Bayhan:Yanlış politikalar Erdoğan’ın elinin altındaki tarafları tokuşturuyor

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sokağa çıkma yasağı kararının iki saat kala ilan edilmesi üzerine yaşananlar sonrası istifa ettiğini duyurmuş, ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmemesinin ardından ilk kez gün içinde açıklama yapmıştı.

Gazeteci İskender Bayhan istifa sürecinde yaşanan son gelişmeleri Zeliş Irmak'ın sunumuyla Gündem Özel'de değerlendirdi.

İskender Bayhan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Süleyman Soylu’nun dediğine göre İspanya’ya bakmışlar, İtalya’ya bakmışlar, İngiltere’ye bakmışlar, çok düşünmüşler en iyi kararın iki saat kala sokağa çıkma yasağı olduğuna karar vermişler. Gerekçe olarak da eğer önceden açıklanırsa marketlerde yağma olur, temas açısından daha riskli bir durum çıkar diye böyle bir formül bulmuşlar. Ama söylediklerinin tam tersi bir tablo çıktı karşımıza. Halkın, vatandaşın sağlığı, ihtiyacı şu andaki beklentileri, salgının yayılması karşısında halkın sağlığını temel alacak tedbirler nelerdir gibi temel sorulardan çok, dönüp dolanıp sistemin nasıl aksamadan işleyebileceği hesapları içerisinde bu kez de sokağa çıkma yasağı kriziyle memleketi yüz yüze bırakmış oldular.

ERDOĞAN BU İŞİN MİMARI

Her konuda ciddi bir birikimden ve ciddi bir tecrübeden bahsederken böyle bir tarzla sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinin beceriksizlikle ilgili olduğunu düşünmüyorum. Başından beri karantina sürecinin yönetiminin, hükümetin bakanlıklar arasındaki koordinasyon sorununun, bilim kurulu, tek adam yönetimi arasındaki mekanizmaların işleyişinin, bugüne kadar da kabinenin biriktirdiği birçok sorunun oluşturduğu trafiğin ürünü olarak böyle bir tablo çıktı.

Erdoğan bu çarkın başında. Erdoğan başka bir mekanizma öneriyor da daha farklı mekanizmalar işletmeyi düşünüyor da birileri de onu kandırıyor gibi bir tablo yok. Aksine Erdoğan bu işin mimarı. Alınan tedbirler kapsamında son karar verici merciin kendisi olması gerçeğinin en başta yaratıcısı ve savunucu olan kişi Erdoğan.

SOYLU, ERDOĞAN’A BİAT ETTİĞİNİ GÖSTEREN AÇIKLAMALAR YAPTI

Cuma akşamı 22.00’den Pazar akşamına kadar gündemi Süleyman Soylu belirledi. Süleyman Soylu’nun aldığı karar, sokağa çıkma yasağı konusundaki açıklamaları, Süleyman Soylu’ya yönelik eleştiriler, bu iş Süleyman Soylu’nun mu, yoksa Erdoğan’ın da haberi var mıydı, tartışmalarına dün akşam Soylu’nun istifa açıklaması geldi. Bugün gündüz saatlerine kadar gündemin Soylu etrafında döndüğü bir zaman geçirdik. Soylu’nun son yaptığı açıklama da istifasını duyurduğu açıklama da birbirine uyumlu. Erdoğan’a biat eden, Erdoğan’ın sözünden çıkmayacağını söyleyen, “Erdoğan ne derse odur, reis ne derse haklıdır” yaklaşımıyla açıklamalar yaptı. Soylu belli ki güven tazelemeye ihtiyaç duyuyor. Bunu da konuşup kabine içerisinde halledemeyen bir noktaya gelince istifa kararını açık ediyor. O kadar birikmiş sorun, o kadar yanlış, o kadar halka yabancı, ciddi problemli politikalar izleniyor ki, bu politikalar bir noktadan sonra taraflarını izleyicilerini veya Erdoğan’ın elinin altındaki tarafları birbirine tokuşturur hale de getiriyor. Süleyman Soylu kabine içerisinde Sağlık Bakanına göre Ekonomi Bakanına göre en büyük hatayı yapan kişi durumuna düştü Cuma gecesi almış olduğu kararla. Güven tazelemek için de istifasını sundu. Güven tazeleme işini başardı mı önümüzdeki günlerde göreceğiz.

ALDIKLARI HER KARAR İŞÇİ VE EMEKÇİLERİ VURUYOR

Bu yaşananlar birçok yönüyle işçi ve emekçileri ilgilendiriyor. İşçi ve emekçilerin bugün beklentilerine yanıt verecek bir salgınla mücadele programı uygulayamıyorlar. Bunu uygulayacak programdan da çıkardan da nesnel koşullardan da yoksunlar. Sürekli halkın ihtiyaçlarını öteleyen, durumu hep idare etmeye çalışan ve sermayenin politikalarını esas alan politika izliyorlar. Bu hatta ısrar edeceklerini gösteriyorlar. Hükümetin bütün sıkışmışlığına rağmen, ciddi problemler yaşanıyor olmasına rağmen burada ısrar ediyor olmaları işçi ve emekçilerin ders çıkarması gereken nokta. Bütün sonuçlar itibariyle alınan her karar esas olarak işçi ve emekçileri vuruyor. En çaresiz olan, 3-5 gün evinde stok yapamayacak kadar zor durumda olan emekçiler başta olmak üzere sokağa çıkma yasağı da ilk onları vuruyor. Bu kadar alavere dalavereden sonra bir istifa süreci yaşanıyor sonra geri çekiliyor. Ama ortada henüz, bu salgın karşısında işçi ve emekçilerin durumunu iyileştirecek halk sağlığını temel alacak bir politika tartışamıyoruz. Bir girdap içerisinde dönüp dolanıp nasıl oldu da hem sistemi hem hükümeti hem tek adamı kurtarırız gibi bir politikanın etrafında dönüp dolanıyor memleket. Alınacak tedbirler ortada ama bunu alacak ne bir kabine ne bir bakan ne bir hükümet var. (EVRENSEL WEB TV)

Türkiye'de koronavirüs: 1296 ölüm, 61 bin 49 vaka | Öne çıkan gelişmeler (13 Nisan)

Süleyman Soylu'nun istifası | Gazeteci İskender Bayhan değerlendirdi

İşçi mektubu: Bizim evimizde stokumuz yok

Bakan Soylu Danıştay'ın görüntü yasağına "dur" demesini "doğru" buldu

Soylu, Diyarbakır’da konuştu: Bize hesap soracaklarmış, neyin hesabını soracaksınız?

Soylu, hukukun üstünlüğü uyarısı yapan ülkelere çıkıştı: Burası çadır devleti değil

CHP’li Antmen'den Soylu'ya: Sedat Peker'in iddiaları doğruysa bu vatan hainliğidir