Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz Geniş Açı'da gündemi değerlendirdi

Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, ekonomik gelişmeleri ve ittifak çalışmalarını Geniş Açı'da anlattı.

10 Haziran 2022 18:00
Paylaş

Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, ekonomik gelişmeleri ve ittifak çalışmalarını Geniş Açı'da anlattı.

Geniş Açı her salı ve cuma 18.00'de Evrensel'de.

"HALK DAR BOĞAZDAYKEN İHTİYAÇ EN GENİŞ İTTİFAK"

Zeliş Irmak’ın gündeme dair sorularını yanıtlayan Ercüment Akdeniz, Hazine ve Maliye Bakanlığının, gelire endeksli senet ile “parası olana getiri garantisi” sağlamasını; Hazine ve Maliye Bakanlığının, gerçek kişilere sunulmak üzere gelire endeksli devlet iç borçlanma senedi (GES) talep toplayacak olmasını yorumladı.

Akdeniz, “Kur korumalı mevduat sistemiyle ne oldu? 18 lira civarında olan doları 17 lirada tutmak için bu halktan toplanan para 150-160 milyar lira civarında. Nereye gitti bu para? Bankalara gitti, zenginlere gitti. Şimdi 17 lirada tutamadılar. Onun için GES’i getirdiler. Devlet bir bütün olarak borçlanmaya gidiyor. Yani bir gelir farkı oluşacak burada. Gelirden elde edilen tüm fark da yine parası olanlara akacak. Bunlar batan gemide servet sahiplerini kurtaran projeler. Onlar kazansın diye yapılan projeler. Servet aktarım araçlarıyla karşı karşıyayız. GES de öyledir, kur korumalı mevduat sistemi de öyledir. Yani yoksuldan alıp zengine verilen projeler. 2013’te Türkiye’de milyoner sayısı 60 kişiydi. Bugün 545 kişi. Milyonerler ürettiler adeta. Ama insanlar da daha yoksullaştı. Sistem bundan ibaret” dedi.

"İŞÇİLER ARTIK ÖNÜNE YOKSULLUK SINIRINI KOYMALI"

Ekonomideki gelişmelerle birlikte ücretlerin eridiğini ve artık taleplerin de güncellenmesi gerektiğini ifade eden Akdeniz “TÜİK enflasyon açıklıyor, ücretler belirleniyor. Bununla iyileştirmeler yapılarak gidilme şansı kalmadı. Bu dönem geride kaldı. İşçiler artık önüne yoksulluk sınırını koymalı. İşçiler ‘Biz yoksulluk sınırı altında çalışmak istemiyoruz. Ücretler bu çerçevede yenilenmeli’ demeli. Gündemi belirleyen bir işçi hareketine ihtiyacımız var. İşçiler 35 saat iş gününü savunmalı ikinci olarak. Daha çok çalışarak kurtuluş yok. Bu iki talebi birleştirmeli işçi sınıfı. Bunu kendi gücümüze güvenirsek seçimden önce bir bölümünü kazanabiliriz. Seçimden sonra da devam ederiz bu mücadeleye. Ama bu örgütlülüğümüz yoksa bizi seçim yoluyla oyalarlar; seçimden önce de bir şey koklatmazlar. Seçimden sonra da burnumuzdan fitil fitil getirirler. Parti örgütlerimiz bütün sanayi bölgelerinde bunların çalışmasını yapıyor” ifadelerini kullandı.

Gündemdeki ittifak tartışmalarını da yorumlayan Akdeniz 7 parti ve örgütün bir araya gelerek çeşitli toplantılar yapması hakkında konuştu. Görüşmelere ilişkin bilgi veren Akdeniz, “İttifaklar seçimleri de içerisine almak zorundadır. Ama esas ihtiyaç olan şey, halkın siyaset sahnesine çıkmasıdır. İşçi sınıfının siyaset sahnesine çıkmasıdır. Onun yolu da fabrikalardır, sokaklardır, mahallelerdir. Biz mücadele birliğini öne alan bir çalışma başlattık” dedi. Akdeniz, bunun toplantılarla sınırlı olmadığını birçok gelişme sonrasında ortak açıklamaların yapıldığını da söyledi. “7 parti ve örgütün değil halkın seçeneğini oluşturmaya çalışıyoruz” diyen Akdeniz, bu yapının genişlemesi için de yerelde çalışmaların yapıldığını ifade etti.   

"4 ARTI 7, 4’TEN DE 7’DEN DE BÜYÜKTÜR"

TKP ve SOL Parti ile yapılan görüşmelere dair TKP ve SOL Partiden yapılan açıklamalara da değinen Akdeniz “TKP ve SOL Parti bizim dost partilerimiz. Mücadele birliğimizin de çeşitli alanlarda devam etmesi gerekiyor. “EMEP, Sol Parti, TKP görüşürken HDP bu birliği engellemek istediği için ayrı bir masa kurdu” deniyor. Eğer bir partinin çağrısıyla bir toplantı yapılıyor ve bir üçlü yapının hukuku dağılıyorsa vay halimize zaten! Bunlar çok zorlama yorumlar” dedi. Parti olarak görüşmeler konusunda başladıkları yerde olduklarını da söyleyen Akdeniz, “EMEP en geniş halk ittifakını savunmaya devam ediyor. TKP ve Sol Parti ile yapılan bütün o görüşmeler boşa gitmiş görüşmeler değil. Ama tıkanıp kaldığımız yer burasıydı zaten. Biz en geniş halk ittifakını kurmalıyız. Sosyalistleri o geniş ittifakın yerine koymamalıyız. Türkiye’nin ihtiyacı bu değil. SOL Parti ve TKP sosyalistlerin birliğini savunuyor. Asıl kopuş biraz burada oldu. Bu kendi takdirleridir. Ama biz bunun Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacağını düşünmüyoruz” diye konuştu. Bir yanda 7 parti ve örgütün görüşmelerine, diğer yanda ise TKP, Sol Parti, TKH ve Devrim Hareketinin yaptığı görüşmeleri işaret eden Akdeniz şunları söyledi: “4 artı 7, 4’ten de büyüktür, 7’den de büyüktür. Hâlâ bugünün ihtiyacı bu iki yapının bir araya geleceği bir ittifak zeminini oluşturmaktır. Başından beri bunu söylüyoruz. Sonuna kadar da bu çağrımızı yineleyeceğiz. Tek adam rejimi adım adım faşist bir rejim inşa ediyor. Bütün güçlerin birleşmesi lazım, lüksümüz yok. Kuşkusuz dörtlü ve yedilinin de içinde olduğu çok geniş bir ittifak asıl ihtiyaçtır. Bu çağrıyı yeniliyoruz ve yenilemeye de devam edeceğiz.”

‘DOMİNE EDİLİRİZ’ KORKUSUYLA SİYASET YAPILMAZ

‘HDP ittifak çalışmalarını domine ediyor’ yaklaşımını da eleştiren Akdeniz “HDP’nin belirli bir gücü, belirli bir kitle ağırlığı vardır. Ama sosyalistlerin kendi gücüne güvenmesi gerekir. Önemli olan kendi çizginize güvendir. Önemli olan çizginizde bir kararlılık olmasıdır. Bizim HDP ile programımız ayrı, dünyaya bakışımızda birçok konuda ayrıyız, sınıfsal mücadeleye bakışımız ayrı. Kesişen noktalarımız da var, o noktalar ise daha çok demokrasi mücadelesinde. Aynı partiyi kurmak üzere bir araya gelmiyoruz. Sevgili Kemal Okuyan röportajında ‘EMEP seçimlere ayrı parti olarak girmeyi de düşünmüyor olabilir’ demiş. Bu da doğru değil. Biz sürekli bir biçimde ittifak da olsa partilerin kendi isimleriyle o ittifakta olması gerektiğini savunduk. Savunmaya devam edeceğiz. Sosyalist partiler yan yana durduklarında kimse onları domine edemez. HDP’nin kimseyi domine etme durumu yok. En azından EMEP’i domine etme şansı hiç yoktur. Birileri domine ediliyorsa o başkalarının sorunu. Sosyalistler bu korkularla siyaset yapamazlar” dedi. Akdeniz, Sol Partiye atıf yaparak, düzen dışı muhalefetin yanlış zeminde tartışıldığını da ifade etti. Kapitalizmden ve tek adam yönetiminden darbe yemiş kesimlerin de ittifaka çekilmesi gerektiğini belirten Akdeniz, başkanlık seçimlerini referandum niteliğinde gören yaklaşımı hatırlattı. Sosyalistlerin halk ittifakı dışında kalarak değil, ittifakın içinde bulunarak motor güç olması gerektiğine dikkat çekti. (HABER MERKEZİ)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Regl tabusuna karşı "Hadi konuşalım" | Ekmek ve Gül

SONRAKİ HABER

Atina’dan ‘Egemenliğimize dokunulamaz’ açıklaması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa